ORDOS

AnasayfaNevzat Öntaş Dağ EviÇelik ÇomakGeçmişe ÖzlemHaberlerFotoğraf GalerileriFaydalı BilgilerSSSİletişim Giriş

Demirkazık Kazası Kaza ve Kurtarma Raporu

09/01/2007

ODTÜ Kurtarma Ekibi

Raporun PDF formatındaki kopyasına bu bağlantıdan, MS Word formatındaki kopyasına ise bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Ekip ve Rota

ODTÜ DKSK'da dağcılık eğitimlerine sırasıyla 1999, 2003 ve 2003 senelerinde başlayan Utku Kocabıyık, Hüseyin Kapukaya ve Seza Bürkan Yüksel, 2006-2007 kış sezonunda teknik bir rota tırmanma fikrini, uzun süre önce oluşturmuşlardır. Geçtiğimiz aylarda ise, böyle bir rotanın gerektirdiği fiziksel hazırlık için, DKSK bünyesinde yapılan rutin antrenmanlara ek olarak, kaya tırmanışı antrenmanlarına da özenle devam etmişlerdir.

Özellikle Utku'nun, 2004 senesinden bu yana planlarının bir parçası olmuş olan, Demirkazık Kuzey Batı Sırtı rotası (Şekil 1-2), belli bir fikir alışverişi süreci sonrası, ekibin üzerinde karar kıldığı rota olmuştur.

Demirkazık Kuzey Batı Sırtı Rotası (K. Demirkazık'tan yaz koşullarında görünümü)

Ön Çalışma

Ekip çıkış öncesi rota hakkında daha önceki yıllarda kişisel olarak edindikleri bilgilerle yetinmeyip, çevrelerinde rotayı bilen kişilerle de ayrı ayrı konuşarak, daha detaylı bilgi toplamıştır.

Kamp yerine ulaştıklarında, rotadaki zor bölgelerin/pasajların detaylarını ve kış koşullarında bilinmesi kritik olan rota ayrıntılarını (kar tabakalarının kararsız olabileceği bölgeler) birbirlerine ezbere anlatabilecek kadar iyi bilmektedirler.

Ayrıca çevrelerinden, kendilerinde eksik olan ve kış koşullarında kullanılması gereken giyim malzemelerini sağlamışlardır. ODTÜ DKSK'dan ise gereken teknik ve lojistik ekipmanı almışlardır (EK 1). Aynı dönemde Aladağlar'da bulunacak olan Tolga Uzun, Ece Saraoğlu ve Şaziye Deniz Oğuz ise tırmanışın kamp ekibini oluşturacaktır.

Plan

30 Aralık - 3 Ocak tarihleri arasında Demirkazık Zirvesi Kuzey-Batı Sırtına tırmanmak amacıyla Hüseyin Kapukaya, Seza Bürkan Yüksel ile Utku Kocabıyık'dan oluşan tırmanış ekibi ve tırmanış ekibine yardımcı olmak için Tolga Uzun, Ece Saraoğlu ile Şaziye Deniz Oğuz'dan oluşan kamp ekibinden oluşan, toplam altı kişilik ODTÜ DKSK ekibi Niğde Aladağlar'a gitmiştir. Ekip, 1 Ocak günü tırmanışa başlamak, rota üzerinde gecelemek ve 2 Ocak'ta kampa dönmek üzere plan yapmıştır. 6 kişilik ekipten Ece ve Tolga 2 Ocak günü Ankara'ya dönmek için erken ayrılacaklar, geri kalanlar ise 3 Ocak günü Ankara'ya döneceklerdir.

Demirkazık Kuzey Batı Sırtı Rotası ve ekibin izlediği rota (Apışkar Boynundan, 2 Ocak 2007)

30 Aralık, Cumartesi

10.30: Tırmanış için Demirkazık köyünden ayrılırken, ekipten Seza Bürkan Yüksel 156 numaralı telefondan Jandarmayı arayarak tırmanış ekibi, rotası, kamp yerleri ve dönüş planı ile ilgili bilgi vermiş, bilgilerin kayıt edilmesini istemiş ve cep telefonu numarasını bırakmıştır. Bu görüşmenin hemen ardından Jandarma Bürkan'ı aramış ve 3 Ocak Çarşamba gününe kadar geri dönüş bilgilerinin gelmemesi durumunda harekete geçecekleri bilgisini iletmiştir. Jandarma ile yapılan görüşmelerde ekibimize bilgilerin kaydedildiğini ve bu bilgilendirmenin yeterli olduğu iletilmiştir. Faksla ya da yazılı başvuru zorunluluğu gibi bir koşul kesinlikle bildirilmemiştir.

15.30: 6 kişilik ekip Teke Pınarı'na ulaşmış, kamp kurmuş ve geceyi orada geçirmiştir.

31 Aralık, Pazar

12.15: Ekip Demirkazık Kuzey yüksek kamp yerine ulaşmış, tek çadırdan oluşan kamplarını kurmuştur. Aynı gün tırmanış rotasını (Demirkazık Kuzey-Batı Sırt Rotası) ve kış koşullarındaki durumunu incelemek üzere hep birlikte Apışkar boynuna bir yürüyüş yapmışlardır.

1 Ocak, Pazartesi

07.15: Bürkan, Utku ve Hüseyin tırmanış için kamptan ayrılmış, Şaziye de onlara Apışkar boynuna kadar eşlik etmiştir.

07.30: Ekip tırmanışa başlamıştır. Şaziye ekibi gözlemek için boyunda kalmıştır. Bir süre sonra Ece ve Tolga da Apışkar boynuna çıkarak ekibin tırmanışını gözlemek için orada beklemeye başlamıştır. Kamp ekibi, tırmanış ekibi ile saat başı telsiz görüşmesi yapmak için anlaşmıştır. Görüşme yapılamadığı durumlarda ise bir sonraki yarım saatte görüşme yapılacaktır. Telsiz görüşmesinin olanaksız olduğu durumlarda düdük haberleşmesi için de bir sistem kararlaştırmışlardır. Buna göre tek kesintisiz düdük sesi, ekip sorunsuz ancak dönüyor anlamında, dört aralıklı düdük ise, acil durum ve yardım ihtiyacı anlamındadır.

11.30: En son Ece, tırmanış ekibini Apışkar boynundan izlemektedir. 11.30'da tırmanış ekibiyle yapılan son telsiz görüşmesinde, Bürkan Ece'ye durumlarının çok iyi olduğunu, sorunsuz tırmandıklarını ve 2. ipte olduklarını bildirmiştir. Bir sonraki telsiz görüşmesini 12.00'de yapmak üzere görüşmeyi sonlandırmışlardır.

11.30-12.00: Ece, Apışkar boynunun Küçük Demirkazık sırtına doğru uzanan düzlük alanda beklerken şiddetli taş düşme sesleri duymuş, ancak sesin hangi yönden geldiğine emin olamamıştır. Bulunduğu noktadan rotayı gözlemlediğinde ekip arkadaşlarını görememiş, ancak başka bir belirti göremediğinden rota üzerinde bir çatlak hattı içerisinde olabileceklerini ve o yüzden görünmediklerini düşünmüştür. Bu arada rota üzerinde gördüğü iki karaltıyı, ekibin rota üzerinde bıraktığı çantalar olarak yorumlamıştır. Öte yandan rotadan tırmanış haberleşmesine benzer seslenmeler duymuş ve sorun olmadığına inanmıştır. 12.00'de telsiz görüşmesi gerçekleştirilememiştir. Telsiz görüşmelerinde önceki saatlerde de yaşanan düzensizlikleri değerlendirerek bu durumun da sorun göstergesi olduğunu düşünmeden, 12.30'da, kamp yerine diğer arkadaşlarının yanına inmiştir.

Ekibin bu ana kadar takip ettiği rota ve yaklaşık ilk istasyon noktası; Hüseyin'in, kamp ekibinin ve kurtarma ekibinin anlatımlarına dayandırılarak, Şekil 3'te gösterilmiştir.

Farklı bir açıdan Demirkazık Kuzey Batı Sırtı Rotası ve ekibin son telsiz görüşmesine kadar izlediği rota (Apışkar Boynundan, 2 Ocak 2007): İki sarı noktadan görece yukarıda olanı 1. istasyon noktasını yaklaşık olarak göstermektedir. Aşağıda olan nokta ise kar kulvarının terk edildiği noktadır.

12.45-13.00: B. Demirkazık Kuzey Duvarı dibindeki kamp yerindeki üç arkadaşımız aynı anda: "Tolga, Ece, Şaziye yardım edin!" diye seslenildiğini duymuşlardır. Sesi ilk duyduklarında bağıranın kim olduğunu anlayamamışlar ancak hemen çadırlarından çıkıp Apışkar boynuna doğru gitmişlerdir. Bu arada seslenen kişiye "Telsiz!" diye seslenmişler karşılığında "Telsiz yok!" yanıtını almışlardır. Telsizin Bürkan'da, düdüğün de Utku'da bulunduğunu bilen ekip seslenenin Hüseyin olduğunu düşünmüştür. Ece ve Şaziye seslenen kişiyle iletişim kurmaya çalışırken Tolga da cep telefonunun çektiği tepeye doğru koşarak yardım çağrılarına başlamıştır. Ece ve Şaziye seslenen arkadaşlarını görmüşler, bağırarak iletişim kurduktan sonra Hüseyin olduğunu kesin olarak anlamışlardır. Hüseyin, her üçünün de düştüklerini, hepsinin durumlarının ciddi olduğunu, kendisinin ayaklarının kırık olduğunu, Bürkan ve Utku'yu görebildiğini ancak bilinçsiz olduklarını iletmiştir.

Hüseyin'in anlatımlarına göre kaza şu şekilde gerçekleşmiştir:

(ÖNEMLİ NOT: Bu anlatım Hüseyin'in şu anda çok yoğun bir donma ve akciğer tedavisi gördüğü düşünülerek değerlendirilmelidir. Ayrıca Bürkan rota boyunca bütün istasyonlarda fotoğraf çekmiştir. Fotoğrafların hasarsız elde edilmesi durumunda, incelemeleri yapılacaktır. Ardından olay yerinde yapılacak ek araştırmalar sonucu rapor, otopsi raporları da göz önünde tutularak geliştirilecektir. Bu nedenle raporun bu kısmında Hüseyin'in ifadesine, rapor zaman içinde yeniden gözden geçirilip detaylandırılırken tekrar başvurulacaktır.)

"...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz, tahminen Wild Country, offset, 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30'da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle "İkinci ipe geçiyoruz" dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük.

Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku'yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan'ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan'daydı. Düdük de Utku'daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan'ın "hydration pack"ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku'nun üzerine gri Gore-tex'i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı..."

13.10-13.35: Tolga önce 156 no'lu telefonda Jandarmaya ulaşmaya çalışmış ancak ilk ulaşabildiği karakol Ürgüp Jandarma olabilmiştir. Bu karakol herhangi bir şekilde yardımcı olamayacağını söyleyince Tolga bu kez, ODTÜ DKSK'dan Sinan'a ardından da ORDOS'tan Soner'e ulaşmış ve durumlarını bildirmiştir.

13.45: Tolga bu kez bir başka tepeden telefon ederek önce Niğde sonrasında da Çamardı Jandarmaya ulaşmış, onlara da yardım çağrısı yapmıştır. İlçe Jandarma komutanı, AKUT ekibine haber verdiklerini, bir ekiple yukarıya geleceklerini iletmiştir. Başçavuş Tolga'dan bulundukları yeri, oraya nasıl gelinebileceğini de öğrenmek istemiştir. Görüşmeler sırasında Başçavuş ayrıca önce izin alıp almadıklarını, ekiptekilerin tam isimlerini öğrenmeye çalışmıştır. Durumun acil olduğunu ve zaman kaybetmek istemediklerini ileten Tolga bölge ve dağ koşulları konusunda bilgisi olmadığını gözlemlediği Jandarma komutanına, öncelikle bulundukları yeri ve rotayı tarif etmek istemiştir.

14.30: Serhan Poçan Tolga'yı aramış, durum hakkında bilgi almış ve kamp ekibini kurtarma operasyonuna yardımcı olacak biçimde yönlendirmiştir. Jandarmaya ve ODTÜ ekibine haber vermiş olan kamp ekibi Hüseyin ile daha rahat iletişim kurabilmek için Apışkar boynunda kendilerine korunaklı bir yer hazırlayarak kurtarma ekibini beklemeye başlamıştır. Kamp ekibi Hüseyin ile düzenli olarak iletişim kurarak durumunu kontrol altında tutmuştur.

15.00: Kaza haberini aldıktan sonra kurtarma operasyonu hazırlıklarına başlanmış, ODTÜ DKSK ve ORDOS'tan 18 kişilik kurtarma ekibi, duvardaki yaralıya ulaşma ve tahliye için gerekli olabilecek bütün teknik malzeme ile yola çıkabilir hale gelmiştir. Bu arada kaza mahalline hızlı bir şekilde ulaşabilmek amacıyla helikopter olanağı araştırılmaya başlanmıştır. Serhan Poçan bu konuda yardımcı olabileceğini düşündüğü isimlere ulaşmaya çalışmıştır. Aramalar sonucu, Albay Okay Vural ve Durukan Türe ile görüşmüş, helikopter desteği konusunda yardım istemiştir. Durukan Türe aracılığıyla önce Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı Doğal Afet Arama Kurtarma Birliğinden Ümit Yarbay ile görüşülmüş, sonrasında da TDF aracılığıyla gerekli yazışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu yazışmalarda TDF Niğde sporcuları Mustafa ve Yusuf İl Jandarmadaki yazışmaları gerçekleştirirken, Albay Okay Vural da Ankara'dan Başbakanlık makamlarına kurtarma ekibinin bilgilerini iletmiştir.

15.40-15.50: ORDOS ekibinin operasyon hazırlıklarındaki gelişmeler ilerlerken bir taraftan da Demirkazık dağevinde Jandarma aracılığıyla sürdürülen çalışmalar gelişmektedir. Tolga'yla doğrudan görüşen Çamardı Jandarma Komutanı Başçavuş Ali Demir, yanında AKUT Niğde temsilcisi Nedim Urcan'ın bulunduğunu ve birlikte bir ekiple onlara doğru ilerleyeceklerini iletmiştir. Bu aşamadan sonra yapılan bir kaç görüşmede Tolga'dan bulundukları yerle ilgili harita bilgisi istenmiş, Jandarma ve beş kişilik dağcı ekibi Apışkar boynuna ve rotaya nasıl ulaşılabileceğini öğrenmeye çalışmıştır.

Nedim Urcan ve Jandarma ile yapılan görüşmelerde, arazi araçlarıyla Arpalık'a kadar ilerleyecekleri ve sonrasında yürüyüşe başlayacaklarını ekibe iletmişlerdir.

16.00: DAK'tan Ümit Yarbay Serhan'ı arayıp, helikopter olanağının olumsuz olduğunu, karayoluyla gidilmesi gerektiğini iletmiştir.

16.05: Ümit Yarbay'dan gelen olumsuz bilgiye rağmen bu kez, Alaattin Karaca Serhan'ı arayıp DAK helikopterleri için gerekli izin yazışmalarının tamamlandığını iletmiştir. Bu görüşmenin hemen ardından, Murat Yıldırım Serhan'ı arayıp Jandarma Arama Kurtarma Timinin (JAK) de helikopter ulaşımı için hazır durumda olduğunu bildirmiştir.

16.30: Hem JAK hem de DAK aracılığıyla iki helikopter gelişmesinden de olumlu yanıt gelmesine rağmen, daha önce geliştirilen DAK ilişkisinin sürdürülmesinin gerektiğine karar verilmiş, böylece 7 kişilik ekip Doğal Afet Arama-Kurtarma (DAK) timinin bulduğunu Gölbaşı Oğulbey Kışlası'na giderek beklemeye başlamıştır. Ekip kışlaya vardığında DAK timine alarm verildiğini ve operasyon için gerekli hazırlıkların tamamlamış olduğu görülmüştür.

16.30: Helikopter ulaşımındaki belirsizlikler yüzünden DAK kışlasına ulaşanlar dışında, ODTÜ ekibinden ilk olarak 11 kişilik bir ekip de üç araç ile karayolundan Demirkazık köyüne hareket etmiştir. Kurtarma operasyonunun koordinasyonunu sağlamak üzere Ankara'da da bir merkez oluşturulmuş ve Sertan Girgin bu konuda görev almıştır.

16.40-17.40: Hazırlıklar tamamlanmış olmasına rağmen DAK Kışlasında beklemekte olan ekibin gecikme sebebinin; Demirkazık'taki Jandarma biriminin, AKUT ile olaya müdahale etmekte olduklarını bildirmiş olması olduğunu öğrenen Serhan, Nedim'e ulaşarak bilgi almıştır. Nedim, yanında dört kişi olduğunu, teknik malzemelerinin yetersiz olduğunu, çadır ve uyku tulumlarının bulunmadığını bildirmiş ve Ankara'dan gelecek ekibe ihtiyaçları olacağını söylemiştir. Serhan da Nedim'e eğer Jandarmayı yardım gerektiğine ikna edemiyorlarsa; aşağıya, Arpalık'a inmeleri gerektiğini ve Ankara'dan gelecek ORDOS ekibi için yardım çağrısı iletmeleri gerektiğini söylemiştir.

18.20: Bu gelişmelerden sonra yine uzunca bir süre bekleyen Serhan, sonrasında tekrar Nedim'e ulaşmış, bu kez onun yanında bulunan Başçavuş Ali Demir ile ilk görüşmesini yapmış ve durumu sormuştur. Başçavuşa, kazazedelere ulaşmak için yeterli donanıma ve teknik ekibe kendilerinin sahip olduğunu ve Çamardı Jandarma'nın devreden çıkarak, Ankara'dan ekibin hareket etmesini sağlaması gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Bu görüşmelerden sonra Serhan bu kez tekrar Arpalık'taki dağcı ekiple, bu kez Selahattin Günen'le konuşmuş; Jandarma'nın ikna edilmesinden sonra beş kişilik bu ekibin, yukarıya kamptaki arkadaşların yanlarına ulaşmasının önemli olduğunu, teknik olarak kurtarma çalışmasına başlayamasalar bile yanlarındaki 400 metrelik statik ipi ve bolt tabancasını yukarı ulaştırmaları gerektiğini iletmiştir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı, bu ekip sözü edilen malzemeyi yukarı ulaştıramamış, 400 metrelik ip ve bolt tabancası daha sonra ODTÜ ekibi tarafından yukarıya taşınmıştır.

18.35-20.30: Bu saatler arasında sırası ile Niğde İl Jandarma Komutanı, Niğde Valisi ve sonrasında Başbakanlık Kriz Merkezi yetkilisi Serhan'ı aramış ve olaya müdahalede, Demirkazık'taki Jandarma ekibinin ve dağcı grubunun müdahaleye yeterli olmadığı ve Ankara'dan DAK ve ODTÜ ekibinin operasyonuna ihtiyaç olduğu konusunda onay görüşmeleri yapmışlardır. Bu makamların Genel Kurmay Başkanlığına yaptıkları başvurular sonrasında DAK helikopterlerinin uçuş onayı sağlanmıştır.

21.09: Altı kişilik ORDOS ekibi (Serhan Poçan, Bora Maviş, Haldun Ülkenli, Soner Büyükatalay, Koray Yurtışık, Serkan Girgin) ve 7 kişilik DAK personelinden (6 personel ve 1 doktor) oluşan ekip, iki helikopterle olay yerine havalanmıştır. 13.35'de kaza haberini alan ve 15.00'de kurtarma operasyonuna hazır hale gelen ekip böylece altı saatlik bir gecikme ile yola çıkabilmiştir.

21.45-22.30: Karayolu ile, (16.30'da 11 kişi, 18.30'da 5 kişi olarak) yola çıkan 16 kişilik ODTÜ Ekibi, Demirkazık Mümtaz Çankaya Dağ Evine ulaşmıştır. Bu ekiplere saat 01:00'de yola çıkan 5 kişilik üçüncü bir ekip daha katılmıştır. Dağevine ulaşan ODTÜ ekibi, öncelikle kurtarma operasyonu için bir koordinasyon sistemi oluşturmuş, gerekli görevlendirmeleri yapmış, diğer kulüplerden destek için gelen dağcılarla görüşmüş ve planlamalar yapmıştır.

Kurtarma operasyonunun, helikopter ile Apışkar boynuna ulaşacak kurtarma ekibinin yönlendirmesine göre planlanmasına karar verilmiştir. Buna göre, kurtarma ekibi öncelikle Demirkazık Kuzey Batı sırtında bulunan arkadaşlarımızın yanlarına ulaşılmasını ve ardından helikopter tahliyesi olasılıklarının değerlendirilmesini planlanmıştır. Tahliye işleminde 2 olasılık düşünülmüştür: Birincisi helikopterin kazazedeleri rotanın uygun bir yerinden doğrudan alabilmesi; bunun mümkün olmadığı durumda ise kazazedelerin kurtarma ekibinin oluşturduğu sabit hat üzerinden Apışkar boynuna indirilmesi ve helikopter tahliyesinin bu noktadan yapılması. Bu sebeple öncelikle duvarda kurtarma hattı döşeyerek ilerleyecek ekibin hazırlanması (helikopterde bulunan ORDOS ekibi), sonrasında koşullara göre arkadaşlarımızın öncelikle helikopterle, olmaz ise de insan gücüyle dağdan tahliyesi aşamasında destek ekiplerinin (ODTÜ ekibi ve diğer dağcı ekipler) hazır bulunması düşünülmüştür.

Bu planlamalar ve hazırlıklar sürdürülürken yan binada, Çamardı Kaymakamı, Niğde Jandarma Alay Komutanları, GSGM Niğde İl Müdürü, Sivil Savunma Niğde İl Müdürü ve Çamardı Jandarma Komutanı (Kurtarma operasyonuna AKUT ile başladığı bilgisini ileten Başçavuş) bulunmaktadır. ORDOS ekibi ilgili kişileri olayla ve kurtarma operasyonuyla ilgili bilgilendirmeye çalışmış, ancak ODTÜ ekibi bu saatlerde sözü geçen yetkililerle ortak çalışma olanağını bulamamıştır.

22.30: 6 kişilik ORDOS ve 7 kişilik DAK ekibi iki helikopterle Apışkar Boynuna indirilmiştir. Helikopter inişi öncesinde kamp ekibi ile iletişim kurularak, kafa fenerleri ile yer belirlemeleri ve yanlarındaki GPS koordinatlarını iletmeleri istenmiştir. (Ancak iniş sırasında GPS koordinatlarına gereksinim olmamıştır). Helikopterler, ORDOS ve DAK ekibini indirdikten sonra, kamp ekibinden Şaziye Deniz Oğuz'u alarak Demirkazık köyüne iniş yapmıştır. Kaza geçiren ekibin kamp ekibiyle buluşan kurtarmacılar, Ece ve Tolga'dan gerekli bilgileri aldıktan sonra zaman yitirmeden tırmanış için gerekli hazırlıklara başlamıştır. Bu sırada hava açık ve gece olmasına rağmen dolunay nedeniyle oldukça aydınlıktır. Hüseyin'in kafa feneri açık olup, yerini belli etmektedir. Ayrıca Hüseyin ile bağırarak, konuşmalar tam anlaşılamamakla birlikte, sesli temas sağlanmıştır. Bürkan ve Utku ise hareketsiz siyah noktalar olarak görülmüştür.

2 Ocak, Salı

00.10: Hazırlıklarını tamamlayan ORDOS kurtarma ekibi 5 kişi ile tırmanışa başlamıştır (Serhan Poçan, Bora Maviş, Soner Büyükatalay, Haldun Ülkenli, Koray Yurtışık). Serkan Girgin tırmanan ekiple iletişim kurmak ve kurtarma operasyonundaki diğer ekiplerle koordinasyonu sağlamak için Apışkar boynunda kalmıştır. DAK timinin komutanı Albay Erol Türkmenoğlu tırmanan ekiple telsiz bağlantısını yürüten, Serkan aracılığıyla aldığı bilgileri değerlendirip, DAK ekibini yönlendirmiştir. Tırmanış süresince DAK personeli Apışkar boynundaki kampta beklemiştir. Kurtarma ekibinin tırmanışa başlamasının ardından kamp düzeni oluşturulmuş, toplam 6 (3 ODTÜ, 3 DAK) çadır kurulmuştur.

01.00: Demirkazık köyünde dağevinde hazır bekleyen destek ekiplerinden 11 kişi (7 kişi ODTÜ ekibinden, 4 kişi Hacettepe ekibinden), tırmanışa başlayan kurtarma ekibine destek oluşturmak ve helikopter desteği sağlanamaması durumunda yaralı tahliyesi yapmak amacıyla Apışkar boynuna doğru yola çıkmışlardır. Destek ekibinin yanında kamp malzemesi bulunmaktadır. Ekip, traktör ile Arpalık yaylasına ulaşmaya çalışmış, ancak yol koşulları yüzünden buraya ulaşamadan tırmanışlarına yürüyerek devam etmiştir.

02.45: Kurtarma tırmanışını sürdüren ekipten gelen istek üzerine 400 metrelik statik kurtarma ipi ve bolt tabancasının yukarı ulaştırılması için ODTÜ ekibinden 5 kişi dağevinden yukarı hareket etmiştir. Bu ekibi, dağevi ekibinden dağcılar arazi araçlarıyla Arpalık yaylasına ulaştırmışlar, sonrasında ekip yürüyerek yukarı hareket etmiştir.

00.10-07.15: Olası senaryolardan; helikopter tahliyesinin mümkün olmaması durumuna yönelik olarak tırmanış ekibi, bütün istasyon noktaları yüzde yüz güvenli olacak şekilde, statik iplerle sabit hat kurarak ilerlemiştir. Daha sonra gelecek destek ekibinin rahat ve güvenli hareketine izin verecek şekilde planlanan bu sabit hat, aynı zamanda tahliye durumunda da güvenli indirme noktalarının önceden hazır olması amacıyla titizlikle hazırlanmıştır. Kurtarma tırmanışını sürdüren ORDOS ekibi Hüseyin'in bulunduğu noktanın hizasına 07.15'te ulaşmıştır (Şekil 4 ve 5). Hüseyin'in sağ tarafındaki kulvardan yukarı ilerleyen ekip, Helikopter ulaşımı için uygun olabilecek bir noktaya tırmanışlarını sürdürmüştür. Hüseyin'in yaklaşık 15 metre üzerinde, Bürkan ve Utku'nun 35 metre aşağısında bir set üzerinde istasyon kurduktan sonra; ilk olarak bu noktadan Hüseyin'in yanına iniş yapılmıştır.

Kurtarma ekibinin takip ettiği rota ve kazanın gerçekleştiği 2. istasyon noktası Şekil 4'te gösterilmiştir. Kurtarma operasyonunun detayları ise Şekil 5'te verilmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi kazanın oluşum mekanizması hakkında en kesin bilgi; kurtarma ekibinin operasyon sırasındaki bulgularının (olay yerinde bulunan malzemelerin durumu ve konumu... vb.), Hüseyin'in anlatımlarının, Bürkan'ın rota boyunca çektiği fotoğrafların ve otopsi raporlarının, olay yerinde en yakın zamanda yapılacak detaylı inceleme sonuçlarıyla harmanlanması sonrası açıklanacaktır.

Kurtarma ekibinin takip ettiği rota (yeşil) ve kazanın gerçekleştiği 2. istasyon noktası (mavi).

Mavi nokta (aşağıdan yukarı): Hüseyin, Bürkan ve Utku. H: Helikopter noktası. Turkuaz: ipin takıldığı nokta. Pembe: Gri gore-tex'in şu anda bulunduğu nokta.

07.30-09.00: Saatleri arasında gece boyunca dağevinden hareket eden destek ekipleri Apışkar boynundaki kamp yerine ulaşmışlardır.

07.45-09.00: ORDOS'tan Haldun, Hüseyin'in yanına iniş yaparak ulaşmıştır. İlk tıbbi müdahalesini yapmış ve üst noktaya çekilmesi için hazırlamıştır. Bu arada geri kalan kurtarma ekibi Hüseyin güvenli bir bölgeye alınana kadar beklemiştir. Bürkan ve Utku'nun yanına ulaşmak için tırmanışa devam edebilmek için, Hüseyin'in taş düşme riski olan bölgeden uzaklaştırılması gerekmiştir. Haldun Hüseyin'i sırtına sabitlemiş, kendisi de kurulan hatta yumar emniyeti ile bağlanırken üstteki ekip ikiliyi çekmiştir. Bu noktada Hüseyin'in güvenliği sağlandıktan sonra Haldun ve Koray onun yanında kalmış, ekibin geri kalan 3 kişisi Bürkan ve Utku'nun yanına tırmanışa devam etmişlerdir.

09.00: Sabit ip hattı döşeyerek tırmanışa devam eden kurtarma ekibinden ilk olarak Bora, Bürkan ve Utku'ya ulaşmıştır.

09.20: Bora'nın ardından Serhan ve Soner de Bürkan ve Utku'nun bulunduğu yere ulaşmış ve telsizle Serkan'a arkadaşlarımızın durumlarının olumsuz olduğunu iletmişlerdir. 3 kişilik ORDOS ekibi Bürkan ve Utku'yu helikopter tahliyesi için hazırlamaya başlamışlardır.

09.31: DAK timinin harekete geçmesi sonrasında Hüseyin, Haldun ve Koray'ın yanından helikoptere aktarılmıştır. Havada askıda duran helikopterden bir DAK personeli vinç ile indirilmiş ve tahliye için hazır hale getirilen Hüseyin'i vince bağlayarak yanında helikoptere almıştır. Aynı helikopter Apışkar boynundaki kamp yerinden, ORDOS'un paramedik üyesi Gürkan Özel'i ve DAK doktorunu da alarak Niğde Devlet Hastanesine hareket etmiştir.

9.45-10.30: Hüseyin Niğde Devlet Hastanesine ulaşmıştır. Onu orada arkadaşlarımızın ailelerine refakat eden ORDOS'tan 3 kişilik bir ekip karşılamıştır. Hüseyin Kapukaya'nın ilk müdahalesi Niğde Devlet Hastanesi'nde yapıldıktan sonra Ankara GATA'ya nakledilmiştir.

09.30-11.30: Bürkan ve Utku'nun bedenleri helikopter tahliyesi için, Hüseyin'in helikoptere aktarıldığı noktaya 35 metre indirilmiş ve tahliye için hazırlanmıştır.

11.40: DAK helikopteri önce Apışkar kamp yerine inerek tahliye için gerekli malzemeyi almış daha sonra Hüseyin'in tahliyesinde olduğu şekilde Kuzey-Batı rotası üzerinde askıda durarak iki vinç inişi ile önce Bürkan'ı, sonra Utku'yu almıştır. Tahliye işlemi tamamlandığında helikopter kamp alanına uğramadan direkt olarak Niğde Hastanesine gitmiştir. Arkadaşlarımız yaklaşık 10 dakika içerisinde Niğde'ye ulaşmış, orada Devlet Hastanesi morguna götürülmüşlerdir. Onları da ORDOS ekibi karşılamış, medyanın görüntü almasını engellemiştir. Bürkan ve Utku'yu Niğde'ye getiren DAK Helikopteri yakıt ikmali için Kayseri'ye hareket etmiştir.

11.55: Demirkazık Dağ Evinden havalanan ikinci DAK helikopteri Apışkar boynuna bir iniş yaparak, kaza geçiren ekibin kamp ekibinden yukarıda kalan Tolga Uzun ve Ece Saraoğlu ile onların yanında yukarı ulaşmış destek ekibinden 4 kişiyi (2 ODTÜ, 2 Hacettepe) ve malzemelerin bir bölümünü Demirkazık köyüne indirmiştir.

12.05: Helikopter ikinci kez havalanarak Apışkar boynunda kalan 4 DAK personelini (1 doktor ve 2 personal önceden ayrılmıştı) ve malzemelerini almıştır. Böylece DAK ekibi kendi operasyonunu tamamlamış ve kaza yerini terk etmiştir. DAK timinin ayrılmasından sonra kurtarma operasyonunun gerçekleştirildiği Demirkazık Kuzey Batı Sırtı rotasında, duvar üzerinde 5 kişi kurulan kurtarma hattını toplamakta, 12 kişi de Apışkar boynu kamp yerinde bu ekibi beklemektedir. Aynı zamanda Demirkazık köyünde Mümtaz Çankaya Dağ evinde ODTÜ ekibi ve diğer dağcı ekipler (yaklaşık 25-30 kişi) operasyonun tamamlanmasını beklemektedir.

14.00: Apışkar boynundaki destek ekibinden 5 kişi kalan kamp malzemelerinin büyük kısmını alarak dönüşe başlamıştır.

16.20: ORDOS'tan 5 kişilik kurtarma ekibi, kurtarma rotası malzemelerini toplamış olarak Apışkar boynuna inmiş ve kendilerini bekleyen 7 kişilik (5 ODTÜ, 2 Hacettepe) destek ekibi ile buluşmuştur. 12 kişilik ekip inişe başlamıştır.

17.20: Apışkar boynundan hareket eden ilk destek ekibini Arpalık yaylasında, dağevindeki ekipten dağcılar çeşitli araçlarla karşılamış ve dağ evine ulaştırmışlardır.

19.45: Kurtarma operasyonunu gerçekleştiren ekibin de içinde olduğu son 12 kişilik ekip, Arpalık'ta araçlarla karşılanarak dağ evine ulaşmıştır.

Kurtarma Operasyonu Değerlendirmesi

  • Yaşadığımız kazada ODTÜ DKSK'dan iki arkadaşımız, Seza Bürkan Yüksel ve Utku Kocabıyık hayatını kaybetmiştir. Bürkan ve Utku helikopterle Niğde Devlet Hastanesi morguna ulaştırıldıktan sonra, Ankara Adli Tıp Kurumuna getirilmişlerdir. Arkadaşlarımızın otopsileri 3 Ocak 2007 günü gerçekleştirilmiştir. Otopsi sonuçlarına göre, Bürkan şiddetli kafa travması, Utku da kaburga kırılması sonucu oluşan hemotoraks sebebiyle düşme sonrası anında hayatlarını yitirmişlerdir. Bürkan, 4 Ocak 2007'de Adapazarı'nda, Utku ise 5 Ocak 2007'de Denizli'nin Tavas ilçesi, Konak beldesinde toprağa verilmişlerdir. Üç kişilik tırmanış ekibinden Hüseyin Kapukaya yaralı olarak kurtarılmış, önce Niğde Devlet Hastanesine oradan da Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) ulaştırılmıştır. Her iki ayağında da bilek kırığı ve topuk çıkığı bulunan Hüseyin 2 Ocak günü ameliyata alınmış ve operasyon sonucunda çıkıklar ve kırıklar sabitlenmiştir. Hüseyin halen, ayak parmaklarındaki donma sonrası doku kaybı riski ve tek akciğerindeki sönme nedeniyle GATA'da tedavi görmektedir.
  • Kurtarma operasyonu, kaza duyumunun saat 13.00'de Ankara'ya ulaşmasıyla başlamış ve başlangıcından sonlandırılmasına dek ORDOS ve ODTÜ DKSK'dan oluşan ODTÜ Kurtarma Ekibi tarafından yürütülmüştür. Kurtarma ekibinin kaza yerine ulaştırılması ve kazazedelerin tahliyesi aşamalarında, Özel Kuvvetler Komutanlığı Doğal Afet Arama Kurtarma Birliği (DAK), operasyona katılmıştır. Operasyon süresince ayrıca, Hacettepe Üniversitesi, Türkiye Dağcılık Federasyonu, İstanbul Teknik Üniversitesi, AKUT ve DAST Derneği'nden dağcılar da destek ekibine katılmıştır.
  • Yaşadığımız bu büyük ve acılı kazada ve kurtarma operasyonunda kayıplarımızın acısının yanında, ODTÜ ekibi olarak bizleri yaralayan ve üzen bazı gelişmeler yaşanmıştır: Operasyonun başından sonuna yerel yetkililerin ekibimize karşı tutumu olumsuzluklar içermiştir. İlk olarak, helikopterlerin devreye girmesinde yaşanan gecikmede, il ve ilçe yönetimlerinin, il ve ilçe jandarma yetkililerinin ODTÜ ekibini devreye sokmakta yaşadığı çekince önemli rol oynamıştır. Yerel yetkililerin dağcılık sporu, ülkemizdeki dağcı ekipleri, Aladağlar bölgesi ve Demirkazık zirvesinin coğrafi özellikleri konularındaki yetersiz bilgileri operasyonun her aşamasında ciddi sorunlar doğurmuştur. Kaza geçiren ekibin tırmanışları öncesinde (30 Aralık günü saat 10.30) Jandarmaya yaptığı bildirimin değerlendirilememiş olması; kaza duyumu aldıktan sonra İlçe Jandarma Komutanının müdahale için gerekli koşulları belirleyememesi ve Çamardı İlçe Kaymakamının basına ve yetkililere yaptığı açıklamalarda kazanın yanlış yansıtılması, kurtarma operasyonunun hem geç başlamasına hem de operasyon süresince ODTÜ ekibinin yıpranmasına neden olmuştur. Jandarmaya, üç dağcının teknik tırmanış sırasında düşerek kaza geçirdiği kazazedeler tarafından iletilmiş olmasına rağmen, Çamardı İlçe Kaymakamı hem basına hem de diğer üst düzey yetkililere, dağcıların tipi altında mahsur kaldığı bilgisini vermiştir. Kendisi de olay yerinin çok uzağında olmayan dolayısıyla tipi ya da fırtına riski olmadığını görebilecek durumda olan Kaymakam Beyin bu açıklaması kurtarma operasyonunun niteliği konusunda Jandarma yetkililerini, DAK komutanlarını, basını ve aileleri yanıltıcı olmuştur. Olay yerine gelen ya da ajanslar aracılığıyla haber ulaştıran basın organları ilk kaynak olarak yerel yetkililere başvurmuş, onların yönlendirmesi olmadığı için de kurtarma operasyonunu fiilen yürüten ve koordine eden ODTÜ ekibinden bilgi almayı tercih etmemişlerdir. Bu durum, kaza geçiren arkadaşlarımızın isimleri, durumları, bulundukları yer gibi hassas konularda basına sürekli yanlış ve çelişkili haberlerin yansımasına neden olmuştur. Benzeri şekilde haber kaynağı olarak tercih edilen Akut Niğde temsilcisi Nedim Urcan ise, kısa süre içerisinde basın ilişkilerini ODTÜ ekibine yönlendirerek kendisinden kaynaklanabilecek bu tür yanlış bilgilendirmeleri engellemeye çaba göstermiştir. Yerel yöneticilerin ODTÜ ekibine karşı tutumu bununla da sınırlı kalmamış, Çamardı Kaymakamı, kaza geçiren arkadaşlarımız hakkında, yeterli bilgi sahibi olmadan, yaralayıcı tanımlamalar ve suçlamalarda bulunmayı sürdürmüştür.
  • Operasyona büyük katkısı olan DAK timi ise, tüm personeli ve komutanları Albay Erol Türkmenoğlu dahil olmak üzere, ekibimizle son derece etkili bir ortak çalışma içerisinde bulunmuş, tüm ODTÜ ekibine manevi anlamda da destek vermiştir. Kazazedelerin Kuzey-Batı rotası gibi teknik bir tırmanış rotası üzerinden helikopter ile alınarak tahliye edilmesi DAK timi ve tecrübeli pilotları sayesinde mümkün olabilmiştir.
  • Raporumuzda da ayrıntılarıyla belirtildiği gibi, kurtarma operasyonu, 2 Ocak günü saat 19.45'e kadar devam etmiştir. Kazazedelerin helikopter tahliyesinin ardından, kendi operasyonunu tamamlayan DAK timi kurtarma ekibi ile mutabakata varıp kışlasına dönmüş, ancak kurtarma operasyonunu gerçekleştiren ORDOS kurtarma ekibi hat döşedikleri duvardan ancak saatler sonrasında inmişlerdir. DAK timinin ayrılmasıyla birlikte, Niğde Jandarma Komutanları, Çamardı Kaymakamı ve diğer yetkililer de Demirkazık köyünü terk etmişlerdir. ORDOS ekibinden 5 kişi, kış koşullarında, gece, uyumadan ya da dinlenmeden, teknik tırmanış gerçekleştirerek 10 saati aşan süre boyunca kurtarma gerçekleştirdikten sonra döşedikleri tüm rotayı kendileri toplamış ve aşağıya yürüyerek inmişlerdir. Destek ekibinden kalan 7 kişi de bu ekiple birlikte inmiştir. Operasyonun belki de en riskli kısmını içeren bu saatlerde yerel yetkililerin hiçbiri olay yerinde bulunmamıştır. Kurtarma ekibinin dağdan inmesi aşamasında İlçe Jandarmadan hiçbir konuda destek alınamamıştır.
  • Yaşadığımız bu acı kaza ve sonrasında gerçekleştirdiğimiz kurtarma operasyonu sonrasında edindiğimiz deneyim bizleri ilerisi için de yeni girişimlere yönlendirmiştir. ODTÜ Ekibi olarak, yani ORDOS ve ODTÜ DKSK yaptığımız değerlendirme toplantısı sonrasında iki önemli karar ortaya çıkmıştır:Özellikle Aladağlar bölgesinde yaz ya da kış teknik rota tırmanışlarda gerçekleşebilecek kazalarda, kazazedeye ulaşma ve tahliye konusunda ODTÜ ekibi, şu an için yeterli tek ekip olarak gözükmektedir. Bu durumun ekibimize yüklediği sorumluluk çok büyüktür. Bunun için, ODTÜ ekibi, ORDOS öncülüğünde hem kendi bünyesinde hem de diğer kulüplere dönük olarak "teknik dağ kurtarma" konularındaki birikimini yaymak için harekete geçecektir. En kısa zamanda, ORDOS bünyesinde yedekli olarak kurtarma timleri oluşturulacak, malzeme ve organizasyonel başlıklar yeniden derlenip planlanacaktır. Ayrıca, ODTÜ DKSK bünyesinde sürdürülmekte olan kurtarma eğitimleri zenginleştirilerek, ORDOS ile ortak düzenlenecektir. İkinci karar olarak beliren şey ise, teknik rotalarda gerçekleşen kurtarma operasyonlarındaki helikopter desteğinin netleştirilmesi gerekliliğidir. Bunun için de ORDOS en kısa zamanda gerekli protokol görüşmelerini gerçekleştirecek ve bundan sonraki operasyonlarda gecikmeleri önleyecek bir sistemin planlamasını yapacaktır.
  • Dağ kazalarında, yerel Jandarma birimlerinin belirleyiciliği yaşadığımız olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır. ODTÜ ekibi olarak, dağcılık etkinliklerinin Jandarmaya bildirimi, raporlama ve bunun karşılığında Jandarmanın ve yerel yetkililerin sorumlulukları konularını yeniden gündeme getirme kararı alınmıştır. Bunun için de gerekli girişimler başlatılacak, sorumlularla görüşülecektir.

Teşekkür

Tüm bu değerlendirmelerden sonra, kurtarma operasyonumuz sırasında bizlere destek olan kurum ve kişilere özel teşekkürlerimizi iletmek istiyoruz:

Operasyonu başlatmamızda ve gerçekleştirmemizde en büyük paya sahip olan: Özel Kuvvetler Komutanlığı Doğal Afet Arama Kurtarma Birliği Komutanları ve personeline,

Kurtarma operasyonunun her aşamasında önemli yardım ve desteklerde bulunan: Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, Yönetim Kurulu üyesi Albay Okay Vural ve TDF Niğde bölgesi sporcularına,

ODTÜ Ekibiyle birlikte operasyonun başından sonuna destek ekibinde yer alan ve her tür dayanışmayı gösteren dağcı dostlarımıza ve HÜDDOSK, İTÜDAK, TDF, AKUT, DAST dağcılarına,

Kurtarma Operasyonu süresince konaklama ve yiyecek gereksinimlerine destek olan Demirkazık Mümtaz Çankaya Dağ Evi Personeline,

Hüseyin, Bürkan ve Utku'nun ilk ulaştırıldığı tıbbi birim olan Niğde Devlet Hastanesi personeline,

Yaşadığımız acı olayı bizimle her aşamada paylaşan, bizlere sahip çıkan ve her tür desteği sağlayarak üzerine düşeni fazlasıyla gerçekleştiren üniversitemiz Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne, yönetimine, ODTÜ Spor Müdürlüğüne, ODTÜ Spor Kulübüne, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığına, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümüne;

Mezunları, tüm personeli ve öğrencileriyle ODTÜ camiasının tümüne,

Arkadaşlarımızın defin işlemlerinde cenaze araçları ile yardımcı olan Keçiören Belediyesi'ne,

Utku ve Bürkan'ın cenaze törenlerinin organizasyonunda büyük payları olan İnşaat Mühendisleri Odası ve Elektrik Mühendisleri Odası'na,

Ayrıca bunların dışında, çeşitli kanallarla acımızı paylaşan ve bize destek olan herkese içtenlikle teşekkür ederiz.

Sizlerle daha güçlü olabildik sağolun...

Anasayfa

Nevzat Öntaş Dağ Evi

Çelik Çomak Şenliği

Geçmişe Özlem Partisi

Haberler

Faydalı Bilgiler

Sıkça Sorulan Sorular

Fotoğraf Galerileri

Üyeler

İletişim