ORDOS
27/11/2006
ORDOS Yönetim Kurulu
Türkiye Dağcılık Kamuoyuna,
Bundan kısa bir süre önce ODTÜ dağcılık camiası olarak, Türkiye Dağcılık Federasyonu Genel Kurul toplantısı ve Federasyon Başkanlığı seçimlerine yönelik görüşlerimizi paylaşmak amacıyla bir metin yayınlamıştık. Hemen sonrasında yaşanan gelişmeler bu yaklaşımımızın somutlanma gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Türkiye dağcılığı için "süper-kahramanların", "kurtarıcıların" tehlikesine işaret etmiş, bireyselci yaklaşımların geriye götürücü işlevi olduğuna dikkat çekmiştik. Ne yazık ki, çok önemsediğimiz çabalar ve değer verdiğimiz emek, karşımıza tam da endişelendiğimiz tabloyu çıkardı.
Sözü geçen metnin sonunda ODTÜ dağcılık camiası olarak, tüm birikimimizi, enerjimizi ve emeğimizi ortaklaştırmaya hazır olduğumuzu belirtmiştik. Son gelişmeler doğrultusunda tarafımızı daha görünür kılmak ve yaklaşımımızı gerçek bir alternatif haline getirmek için, kolektif çalışmayı ön planda tutacak bir ekip ve program önerisini sizlere sunma kararını aldık:
Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanlığı için adayımız: Seyhan Çamlıgüney'dir. Seyhan Hocamız, Türkiye Dağcılığının farklı dönemlerde öne çıkmış isimlerinden oluşacak bir yönetici ekip ile birlikte çalışacak, Federasyonun yönetim kademeleri en geniş ve nitelikli kapsayıcılığı sağlayacak biçimde oluşturulacaktır.
Önceki açıklamamızda dağcılığı: sistematik eğitim ile başlayacak, antrenmanlar ile geliştirilecek, planlı tırmanışlar aracılığıyla teknik olarak ilerletilecek bir spor branşı olarak kabul ettiğimizi belirtmiştik. Önerdiğimiz Federasyon yapılanması da bu doğrultuda çalışacaktır.
Genel yapı olarak, Türkiye Dağcılık Federasyonu, kendi başına bir odak olmaktan çok, deneyimin ve bilginin bir araya getirileceği merkezi bir eşgüdüm örgütü olacaktır.
TDF, ülkemizde kırk yılı aşkın süredir dağcılık sporunun gelişmesinde öncü olmuş Üniversite Kulüpleri ile, bu sporun daha geniş ve çeşitli toplum kesimlerine yayılmasını sağlayacak Anadolu örgütlenmeleri arasındaki iletişimi ve eşgüdümü sağlamayı görev edinecektir. Federasyon ile ilişkiler kişisel olarak değil, örgütlü yapılar aracılığıyla tanımlanacaktır.
Dağcılık sporu, kalıcı, yaygın ve gelişkin bir altyapı olmaksızın düşünülemez. Bu doğrultuda Federasyonun görevi, altyapı oluşturulmasında örgütlü yapılara öncelik tanımak ve uluslararası ölçütlere uygun eğitim seviyesini oluşturmaktır. Bunun yolu, Federasyon bünyesinde temel eğitimler düzenlemek yerine nitelikli eğitmenler eğitmek, bunları belgelendirmek ve standartlaştırılacak eğitim programları oluşturmaktır. Bu kapsamdaki tüm çalışmaların bilimsel temelli ve uluslararası tanınırlığa sahip olması gözetilecektir.
Türkiye Dağcılık Federasyonu önümüzdeki dönemde, ülkemiz dağcılarının sportif becerilerini yansıtacak seviyede tırmanışlar düzenlemeyi hedefleyecektir. Dağcılığın farklı branşlarında uluslararası düzeyde ses getirici etkinlikler için dağcılarımızın birikim ve yetenek seviyesi uygundur. Türkiye dağcılığı yurtiçi ve yurtdışı pek çok önemli tırmanışa ve rotaya imza atmaya hazır duruma gelmiştir.Yapılması gereken, uygun sporcuları, uygun ekiple buluşturmak ve gerekli desteği oluşturmaktır.
Dağcılık sporunun çok yönlü yapısındaki kavram kargaşasının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Farklı branşları ile dağcılığın tanımının netleştirilmesi, etkinlik alanlarının ve gerekli eğitim düzeylerinin belirlenmesi birden fazla açıdan önemlidir. Federasyonun görevi bu konuda gerekli tanımlama, belgelendirme ve bilgilendirme işlevlerini üstlenmek olacaktır. Böylece, sporculuk, yarışmacılık, eğitmenlik, mihmandarlık gibi pozisyonlarda da netleşme sağlanmış olacaktır.
Türkiye dağcılığının güncel sorunlarının hemen tümü ülkemizde bu alanı temsil edecek otoritenin belirsizliğinden ve çok odaklı yapıdan kaynaklanmaktadır. Oysa Federasyon yapısının taşıması gereken özellik, ülke dağlarının ve dağcılığının en geniş ve güvenilir belgeleme sistemine sahip olmak ve bu alandaki her tür uzmanla ilişki yürütmektir. Kaya tırmanışından, dağcılığa, yürüyüşçülükten arama kurtarma takımlarına her alanda Türkiye bilgilerinin derlenmesi ve işlenmesi gerekmektedir. Bu süreç sonrasında Federasyon hem ülkemiz sporcularına hem de yurtdışından gelen tırmanıcılara ilgili alanlarda bilgi veren ve ilgililerden bilgi derleyen kurum olacaktır. Tırmanış bahçelerinin kuralları, yüksek dağların tırmanışlarının denetlenmesi, dağ kazalarının en aza indirilmesi gibi başlıkların çözümü böylesi bir bilgi merkezileşmesi sistemi ile olanaklıdır.
Uluslararası alanda ülkemiz dağcılığının temsil düzeyi son yıllarda önemli bir aşama kaydetmiştir. Bundan sonra bu gelişmelerin daha sistematik ve daha iddialı bir şekilde ilerlemesi sağlanmalıdır. Ülkelerarası karşılıklı ilişkiler Federatif yapılar düzeyinde oluşturulmalı, ortak tırmanışlar ve etkinlikler ile geliştirilmelidir. Bu yolla hem uzak tırmanışlara kaynak yaratılacak hem dağcılığımız farklı ulusların dağcılık kültürü ile zenginleştirilecektir. Bugüne kadar fazlaca üzerinde durmadığımız "dağlarımızın özgün yapısı" üzerinden stratejiler geliştirilecektir. Alpler kadar zorlu, Himalayalar kadar yüksek olmayan ancak bunun yanında çok daha rahat ulaşılır olan dağlarımızın tırmanış geleneği doğrudan Alp tarzı, Himalaya tarzı, Spor tırmanış gibi yaklaşımlarla tam kapsanamayacaktır "Toros tarzı tırmanış" geleneğinin yerleştirilmesi uzak bir hedef olarak düşünülmemelidir.
Dağcılığın müsabık branşı spor tırmanışın, sportifliğe vurgusu nedeni ile dağcılığımızın tümüne katkısı fazlaca önemsenmelidir. Bu branş müsabıklığın gerekleri yerine tam olarak getirilerek desteklenmelidir. Sporcu seçiminden, antrenman ortamına, antrenör olanaklarına kadar ülkenin uzmanları yurt dışında edinilecek deneyimi ülkemize taşıyacaklardır. Bu yöndeki yoğun heves planlı ve kurallı hale getirilecektir. Amaç, müsabakalarda ön sıralarda yer almayı hedefleyen bir takım yetiştirmek olacaktır.
Türkiye Dağcılığının geldiği noktayı gösterecek, birikimini yansıtacak ve geleceğine yön verecek önemli etkinliklerden biri de yayın alanındadır. Türkiye Dağcılık Federasyonunun her tür yayın aracısı ile (sanal ve basılı) ses getiren ve kalıcılığı olan yayınlara imza atması ve bunları süreklileştirmesi gerekmektedir. Şu an yetenekli ve hevesli tırmanıcıların kişisel çabaları ile yürütülen rehber yayınların arttırılması güncellenmesi Federasyonun destekleyeceği alanlardan olacaktır.
Yukarıda değindiğimiz başlıklar, önerdiğimiz Federasyon yapısının genel hatlarını göstermektedir. Bu yapının yaşama geçirilmesi, özverili, gönüllü ve kolektif bir çalışmayı gerektirmektedir. Bizler dağcılık deneyimimizle elde ettiğimiz ekip çalışması yeteneğimizi bu doğrultuda kullanmaya hazırız.
Bu ekip ruhunu paylaşmak, hedefleri gerçekleştirmek, Türkiye dağcılığında yeni bir döneme başlamak için sizlerin de aklına, emeğine ve desteğine ihtiyacımız var.
Saygılarımızla,
ORDOS ve ODTÜ DKSK